20100524 Belediye Gıda Bankacılığında İndirim Yapılamayacağı

Özelge: Belediye tarafından yürütülen gıda bankacılığı faaliyetine yapılan bağış ve yardımların indirim konusu yapılamayacağı hk.

T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞIİSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü) 
  
Sayı:B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK 89-11724/05/2010
Konu:Belediye tarafından yürütülen gıda bankacılığı faaliyetine yapılan bağış ve yardımların indirim konusu yapılamayacağı. 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, Başkanlığınız … Müdürlüğü bünyesinde faaliyet gösteren (…) …’in gıda bankacılığı faaliyetinde bulunduğu belirtilerek, vergi mükelleflerince bu kapsamda yapılan bağış ve yardımların tamamının vergiye tabi kazancın tespitinde gider kaydedilebilmesinin mümkün olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun  40 ıncı maddesinde safi ticari kazancın tespitinde indirilecek giderler sayılmıştır. Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde, fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin ticari işletmeye dahil olanların maliyet bedelinin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmış olup, söz konusu giderler aynı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca, gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden indirilebilecektir.

Gıda bankacılığı kapsamında yapılacak bağışlara ilişkin usul ve esasları düzenleyen 251 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinin “2. Bağışın Yapılacağı Dernek veya Vakıflar” başlıklı bölümünde, gıda maddesi bağışının dernek veya vakfa yapılmış olması gerektiği, ihtiyacı bulunanlara doğrudan veya başka organizasyonlar aracılığıyla yapılacak gıda yardımlarının Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (10) numaralı bendi ile 89 uncu maddesinin (6) numaralı bendi kapsamında yapılmış bağış olarak değerlendirilmesinin mümkün olmayacağı açıkça belirtilmiştir.

Diğer taraftan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89 uncu maddesinin 4 numaralı bendinde,  genel ve özel bütçeli kamu idareleri, il özel idareleri, belediyeler, köyler ile kamu yararına çalışan dernekler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ini (kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu) aşmamak üzere, makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden  indirilebileceği hüküm altına alınmış, bu düzenlemeye paralel olarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendinde de genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının %5’ine kadar olan kısmının kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından indirilebileceği hükmüne yer verilmiştir.

Bu hüküm ve açıklamalara göre, belediyelere gıda bankacılığı kapsamında gelir/kurumlar vergisi mükelleflerince yapılan bağış ve yardımların, safi kazancın tespitinde Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin (10) numaralı bendi ile 89 uncu maddesinin (6) numaralı bendi kapsamında yapılmış bağış olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Ancak 193 sayılı Kanunun 89/4 ve 5520 sayılı Kanunun 10/(1-c) maddeleri uyarınca, söz konusu bağış ve yardımların maliyet bedelinin ilgili yıla ait kurum kazancı veya yıllık toplamı beyan edilecek gelirin % 5’ine (gelir vergisi mükellefleri için kalkınmada öncelikli yörelerde % 10’una) kadar olan kısmının kurumlar vergisi beyannamesi ve gelir vergisi beyannamesinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından ve beyan edilecek gelirden indirilebilmesi mümkün bulunmaktadır.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 Vergi Dairesi Başkanı a.Grup Müdürü

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.